FAHRİ SARRAFOĞLU

Okuduğunuz makale
PEYAMİ SAFA’NIN “AKŞEMSETTİN’İN “TORUNU OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Anasayfa   /    Köşe Yazarları   /    Fahri Sarrafoğlu   /    Peyami Safa’nın “Akşemsettin’in “torunu olduğunu biliyor muydunuz?

03 Aralik 2019 - 00:56

[email protected]

Fahri Sarrafoğlu

FAHRİ SARRAFOĞLU

Peyami Safa’nın “Akşemsettin’in “torunu olduğunu biliyor muydunuz?

Edirnekapı Şehitliği’ni adım adım gezmeye devam ediyoruz. 15 Temmuz Şehitlerimizi ziyaret ettikten sonra hemen Peyami Safa’nın da mezarını görebilirsiniz. Peki, bu ünlü edebiyatçımızın Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin’İn torunu olduğunu biliyor muydunuz?  İşte detaylar:

HAYATI HASTALIKLARLA GEÇTİ
02 Nisan 1899'da İstanbul'da doğdu, 15 Haziran 1961'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanlarıyla tanınan yazar. Şair İsmail Safa'nın oğludur. Babası Sivas'ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim almadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti'nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1916 arasında gazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Hastalıklar ömrü boyunca yakasını bırakmamıştır. Hastalıklı bir çocukluk dönemi geçirmiş ve bu, onun bedenini zayıf bırakmakla birlikte edebi kişiliğinin gelişmesinde etkili olmuştur. Hastalıkların ilerleyen yaşlarda da yakasını bırakmadığı Peyami, yakın dostlarına sürekli 'Bende her hastalık var' demiştir. Hayatının önemlice bir kısmı hastane köşelerinde geçen romancı, tıp konusunda Prof. Dr. Ayhan Songar'ın da belirttiği gibi birçok doktoru aşan bir birikim, uzmanlık ve tecrübe kazanmıştır. Bunu kitaplarında da görmek mümkündür.

AKŞEMSETTİN’İN TORUNUDUR
Peyami Safa'nın baba tarafından soyu, Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemseddin'e kadar ulaşmaktadır. Bu durum soy kütüğünü okuyan tarihçi İsmail Hami Danişment tarafından tespit edilir. Peyami de bir süre öğretmenlik yaparak aile içerisindeki 'ulema' sınıfı geleneğini devam ettirir.

1960 DARBESİNİ DESTEKLEMEMİŞTİR
Peyami Safa, 1960 Darbesi'ni desteklememiş ve destekleyenleri eleştirmiştir. Bu eleştirilerden nasibini alanlar arasında o zamanların genç gazetecisi Çetin Altan da vardır. Durum, Milli Birlik Komitesi'ni rahatsız eder ve darbeyi yapan generallerden Çetin Altan'a sempati duyan bir tanesi Peyami Safa'yı makamına çağırtarak "Sen kim oluyorsun da Çetin Altan'a komünist diyorsun?" diyerek tehdit eder. Peyami, generalin elinden komitenin milliyetçi üyelerinden Yüzbaşı Ahmet Er sayesinde kurtulur.

OĞLU MERVE SAFA’NIN ÖLÜMÜ ONU YIKTI
Merve Safa, 1957 yılında teşhisi tam olarak konulamayan ama günden güne ilerleyen bir hastalığa yakalandı. 27 Şubat 1961'de Erzincan'da yedek subay olarak askerliğini yaparken vefat etti. Zaten hayatı boyunca hastalık ve acılarla boğuşmuş olan Peyami'ye bu ayrılık çok dokundu. Oğlunun ölümünden sonra sadece dört ay daha yaşadı ve 15 Haziran 1961'de bir gece yarısı hastalanarak hayata gözlerini yumdu.

ATATÜRK’E NEDEN: “OLMADI PAŞAM” DEDİ?
Edebiyatçıları çevresinde toplayan Atatürk, Halit Fahri Ozansoy'a "Edebiyat sözünden ne anlamamız gerekir?" diye sorar. Ozansoy anlatırken sözünü keserek "Olmadı, efendi olmadı!" diyerek onu paylar ve yerine oturtur. Bu kez kendisi tanımlamaya başlar 'edebiyat' kavramını. Alkış ve iltifat beklerken Peyami'nin çıkışıyla şaşırır: "Olmadı Paşa Hazretleri olmadı!" Toplantının devamında Peyami'nin görüşlerini dinleyen Atatürk, edebiyat konusundaki yetersizliğini itiraf eder ve Peyami'ye teşekkür eder.

MUTSUZ VE ÇİLELİ BİR EVLİLİK
Karısı Nebahat Hanım... Annesini kaybeden Peyami, hayatına yeni bir yön çizmeye karar vermiştir. 1937 yılında amatör bir yazar olarak hikayesini göstermek üzere kendisini ziyarete gelen Nebahat Hanım'la tanışır ve evlenir. Evliliklerinin hemen akabinde Nebahat Hanım'ın bedensel ve sinirsel hastalıkları ortaya çıkar. Bu hastalıklar zaman içerisinde ilerler ve Nebahat Hanım yatalak hale gelir. Karısını, tedavi için yurtdışına götürmek de dahil her yolu deneyen Peyami'nin evliliği 'bir mutsuzluk mirası'na dönüşür.

 

MAKALEYE YORUM EKLEYİN

X

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.

X

Makaleye hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

GÜNÜN MANŞETLERİ